Pembe Gölge

Ben Sofya. İtalya’nın Cefalu kasabasında yaşıyorum. Burası çok güzel bir yer. Deniz şeffaf, gökyüzü masmavi, çiçekler rengârenk, kelebekler çeşit çeşit ve insanlar mutlu ama ben eskisi gibi gülemiyordum.  Biz buraya çok uzaklardan geldik. Annem kötü insanlardan kaçtığımızı söyledi.

Annem evden ayrılırken yanıma sadece bir oyuncak almama izin vermişti. Ben de en çok sevdiğim pembe bebeğimi yanıma aldım. Fazla eşya bize yük olurmuş. Oyuncaklarım eşya değildi ki. Oyuncaktı.

Sevdiklerim, arkadaşlarım, kedim Kek, onlarla beraber kurduğum hayallerim ve oyuncaklarım bizimle gelemedi.

Aklımda sevdiklerimin, anılarımın ve hayallerimin pembe gölgesi ve yanımda sadece pembe bebeğim vardı.

Bugün okula başlıyorum. Çok heyecanlıyım. Ankara’da iken okula çok gitmek istemiştim. Gidememiştim. Anneme ve babama okula neden gitmediğimi sorduğumda, güvenlik nedeniyle demişlerdi. Ne demek istediklerini anlamamıştım. Zaten büyüklerin her dediği anlaşılmıyordu.

İlk teneffüse çıktım. Bahçede bir köşede elimde bebeğimle, oyun oynayan çocukları imrenerek izliyordum. Sınıfın penceresinden öğretmenim seslendi.

-Sofya! Sofya!

İtalyan bir kız cevap verdi.

Öğretmen gülerek, parmağıyla beni gösterdi.

Öğretmenin beni çağırdığını anladım. Giderken biri sırtıma dokundu. Adımı söyledi. Arkamı döndüm. Benim yerime öğretmene cevap veren kız, elinde benim bebeğimin aynısı bir bebek ile bana gülümsüyordu.

İsmimiz aynı, bebeğimiz aynı. Peki hayallerimiz, evcilik oyunlarımız ve gülüşmelerimiz?

Onu öyle görünce ben de ona gülümsedim. Bebeğimi gösterdim. Gülüştük.

Artık benim de bir arkadaşım vardı. Okul arkadaşım.

Önce okula başlama hayalim gerçek oldu. Şimdi ise hayalimdeki arkadaşı buldum. Hayallerim gerçek olmaya başladı. Annemin anlattığı güzel günler bunlar olmalıydı. Bu müjdeyi anneme vermek için bir an önce eve gitmek istiyorum.

O günden sonra Sophia en iyi arkadaşım oldu. Sonraları başka arkadaşlarım da oldu. Ama pembe gölgeleri ve hayallerimi yalnızca o biliyordu, onunla biz aynı gülüyorduk.

Anneme dedim ki,

-Anne iyi ki buraya gelmişiz. İyi ki burada yaşıyoruz. Burası gerçekten çok güzel.

Annem bana sıkıca sarıldı ve koklayarak öptü.

MerveCe